İmpotansın Nedenleri
Psikojenik impotans
Psikolojik bir uyarı (görüntü, fantazi) ereksiyona yeterli olur, ancak anksiyete depresyon, seksüel korkular, obsesif kompulsif kişilik veya geçmiş travmalar ereksiyon merkezine inhibe edici uyarılar gönderir. Bu duruma psikojenik empotans denir. Organik bir rahatsızlık yoktur. Tedavi kişinin ruh sağlığına yeniden kavuşması ile olur. Ereksiyon yapıcı ilaçlarla psikolojik tedavi desteklenir.
Sinirsel ( Nörojen kaynaklı ) Impotans
Serebral, spinal kord, kavernoz ve pudendal sinirler, kavernoz düz kas ve terminal arteriollerdeki reseptörlere ait bozukluklar ereksiyon bozukluğuna neden olur. Bunların içinde en sık olanı spinal kord lezyonlarıdır. Beyni etkileyen olaylar ( Parkinson, Alzheimer hstalığı, tümör, travma vs. ) hipotalamik merkezi olumsuz etkilemekte veya spinal merkeze inhibe edici etki göstermektedir. Spinal düzeyde fonksiyon bozukluğu (Spina bifida, multiple skleroz, tümör vs. ) impotansa neden olur.
Alkolizm, avitaminöz ya da diabetle görülen nöropatiler impotansa neden olur. Kavernoz veya pudendal sinir zedelenmeleri (travma-iatrojenik) nöral yolları olumsuz etkileyerek impotansa neden olur. Duyusal (somatosensorial sinir) impotansta gece ereksiyonları normaldir ancak ilişkide tam ereksiyona ulaşılamaz. Hasta uyanıkken, seksüel uyarıya karşı başlangıç yanıt iyidir. Tam sertliği sürdüremez.
Arteriojenik Impotans
Ereksiyonun başlaması için arteriyel akımın birkaç kat artması gerekir. Hipogastrik, pudendal veya penil arter sorunları erektil yetmezlik nedenidir. Kavernozal arter, arterioler ve intersellüler yapılar da ereksiyonu bozar.
Kolesterol yüksekliği, hipertansiyon, diabet, sigara, radyasyon ve perinal travmalılar risk grubunu oluştururlar. Başlangıç yakınmaları; gecikmiş ve daha fazla uyarı gerektiren ereksiyonlar, sertliğin erken kaybolmasıdır. Arter daraldıkça tam empotans gelişir.
Venöz Impotans
Venöz damarların sertlik oluşturan kanı toplamaları nedeniyle ereksiyon sürdürülemez vbe impotans meydana gelir.
Nedenleri
- Anormal venöz kanal veya bağlantılar
- Tunikal anormallik (Peyronie, rüptür sonrası fibrosis veya incelmesi)
- Kavernozal dokunum fonksiyonel kaybı
Hormonal impotans
Seks hormonları erkek seksüel gelişimi için temeldir. Erişkinde seks hormonu yetmezliği sekse ilgide azalma ve gece ereksiyon kaybı şeklinde kendini gösterir. 70 yaştan sonra testosteron düzeyi belirgin ölçüde düşer, testiküler-hipofizer-hipotalamik aksisin bozulduğuna inanılır. Diabet impotansa neden olan en genel endokrinolojik hastalık ise de bu etkisini vasküler, nörolojik ve psikolojik olarak gösterir. Hipertioidi ve hipotidoidi de seks davranışlarını inhibe eder.
Erektil doku fonksiyon bozukluğu
Penil erektil dokudaki değişiklikler; peyroni hastalığı, travma, diabet, tümör yayılımı, skleroderma ve priapizmde olur. Bu durumlar penil sebepli empotansa neden olurlar.
İmpotansa neden olan ilaçlar
İmpotansın yaklaşık %25 i ilaç alımına bağlıdır. Bir çok grup ilaç böyle etkilerle suçlanmıştır. Alkol en sık ikinci etkendir. Aşırı alkol alımı sedasyon etkisiyle libidoyu azaltır ve geçici impotansa neden olur, kronik alkolizm karaciğer fonksiyonunu bozar; testosteron düşer, östrojen yükselir. Alkolik polinöropati penil sinirleri de tutar. Sigara, vazokonstrüksiyon ve düz kas kontraksiyonu nedeniyle venöz dönüş-kaçış kolaylaşır. Esrar testosteron düzeyini düşürür. Kokain ve amfetamin afrodizyak olarak kullanılırlar ancak kronik alımı ile libido ve ereksiyon kalitesi düşer. Narkotiklerin uzun süreli kullanımında da erektil yetmezlik olur, nedeni bilinmiyor.
Tansiyon ilaçları ve antidepresanlar da impotansa neden olur. Diüretikler yalnız başına nadiren seksüel fonksiyon bozukluğuna neden olurlar. Metidopa, klonidin ve reserpin diğer impotansa neden olan ilaçlardır. Ayrıca birçok psikotrop ilaç cinsel isteği düşürür, erektil yetmezlik ve ejakulasyon sorunlarına neden olur.
Yaşlılık nedeniyle impotans
Yaşlanmanın getirdiği bir çok faktörle erektil fonksiyon azalır. Yaşla birlikte seks sıklığı azalır ve gece ereksiyon süreleri de kısa olur. 60 yaşın üzerinde uykuda tam ereksiyonlar olmamaktadır.
Diğer nedenlerle bağlı impotans
Dializdeki olguların yaklaşık yarısında impotans vardır. Enfarktüs geçirenlerde anksiete veya arteriyel yetersizlik sonucu imptons gelişebilir. Ağır amfizemli veya nefes darlığı olanlar seks ile nefes darlığının artacağı korkularıyla, kolostomize olgular kendine güvenin (beğenme-beğenilme) azalması nedeniyle empotan olabilirler. Ayrıca sirozda, sklerodermada, debilitede, kaşekside de impotans olur.
İmpotansın Tedavisi
İmpotans bozukluğunda tedavi tüm bu sebepler araştırılıp sebep tespit edildikten sonra nedene yönelik yapılmalıdır. Yanlış veya yetersiz tedaviler sorunu arttırıp, içinden çıkılmaz bir hale getirebilir.
Tedaviye başlamadan önce bir takım önlemler alınmalıdır. Zararlı etkilerinden kaçınmak için sigara ve alkol mümkünse bırakılmalı veya azaltılmalıdır. Empotansa neden olabilecek ilaç alımı varsa bu ilaçların alımı yeniden gözden geçirilmeli bırakılmaları sakınca doğurmayacaksa bırakılmalı veya dozları ayarlanmalı. Yüksek kolesterol seviyeleri arterlerde daralmalara ve kan akımının azalmasına sebep olabilir. Aşırı kilolardan kurtulmalı ve kolesterolün düşürülmesi için düşük kolesterol içeren besinlerle beslenilmelidir. Kalp ve damar hastalıklarının önlenebilmesi için her gün düzenli egzersiz ve yürüyüşler yapılmalı ve stresten uzak durulmalıdır.
Ağızdan Alınan İlaç Tedavileri
Ağızdan alınarak kullanılan ve ereksiyonun sürdürülmesini sağlayan bir takım ilaçlar son zamanlarda tedavide yerlerini almışlardır. Bu ilaçlar peniste ereksiyonu ve ereksiyonun sonlandırılmasında görevli enzimler üzerine etki ederek ereksiyon halinin sürmesine katkıda bulunurlar. Bu ilaçlar fosfodiesteraz tip 5 inhibitörleri adı verilen birgruba dahildirler. Penisteki kan damarlarının gevşemesine yardımcı olarak cinsel uyarı sırasında kanın penise akımını sağlamak suretiyle etki gösterir. Ancak ilaç alımından yaklaşık yarım saat sonra ve sadece cinsel yoldan uyarılmanız durumunda sertleşme oluşmasına yardım eder. Sertleşme kusuru olmayanların bu ilaçları kullanmamaları gerekir.
Bu amaçla piyasada sildenafil, vardenafil, tadalafil gibi değişik ilaçlar bulunmaktadır. Ancak bu ilaçların impotanslı hastalara normal ereksiyon yeteneğini kazandırmadıkları akıldan çıkarılmamalıdır. Bu ilaçlar alındığında hastaların % 70 - 80 ninde cinsel ilişkide bulunabilecekleri ereksiyonu sağlayabilirler. Ancak alındıkları zaman etkilidirler.
İlaç alımı bırakıldığında hastalarda impotansın yüksek oranda devam etmesi, aynı dozda alınmaya devam edildiklerinde etkilerinde düşme yaşanması ve doz arttırımına ihtiyaç duyulması ve yüksek oranda yan etkilere sahip olmaları bu ilaçların tedavide kullanılmalarını kısıtlamaktadır. Hastaların % 10 unda ilişkiden saatler sonra dahi devam eden yüz kızarması, %17 sinde başağrısı, mide yanmaları ve görme bozukluğu şikayetleri bildirilmiştir...
DİKKAT! Anginası veya kalp damar rahatsızlıkları olan kişiler eğer nitrogliserin içeren ilaçlar da alıyorlarsa kesinlikle bu ilaçları kullanmamalıdırlar, çünkü ölümle sonuçlanabilecek ciddi sorunlar ortaya çıkabilir.
İntaüretral Tedavi
İdrar yaptıktan sonra bir cihazla idrar yoluna küçük fitiller halinde düzenlenmiş ilaç konulur ve bu ilaç kolay çözünebilmesi için penis hafifçe ovalanır. Penis içindeki kan dolaşımını arttırarak etki eder. Başarı oranının % 40 lara yakın olduğu rapor edilmiştir. En sık görülen yan etkileri peniste ve idrar yolunda ağrı duyulması, idrar yolunda kanama, tansiyon düşmeleri, sersemlik ve bayılmadır. İlişkide bulunulan eşin vajeninde yanma hissi yaratabilir. İlişkide bulunulan eş hamile ise kesinlikle kullanılmamalıdır. Prostoglandin içerdiklerinden bu ilaca karşı allerjisi olanlar, lösemi ve orak hücreli anemi hastaları kullanmamalıdır.
Enjeksiyon Tedavisi (İntrakavernöz enjeksiyon)
Penisin süngersi tabakasına (corpus cavernozum) enjekte edilen bir takım ilaçlarla 5 -10 dakika içinde yarım saat sürecek bir ereksiyon sağlanabilir. Genellikle papaverin, regitine veya prostoglandin tek başına veya kombine tedavileri kullanılır. Enjeksiyon küçük iğnelerle penis kenarından yapılır. Enjeksiyon yerinde ağrı, çürüme, tansiyon yükselmesi, başağrısı, sersemlik gibi yan etkileri vardır.
Vakum (Pompa) Tedavisi
Basit ve özel hazırlanmış bir pompa ile penis içindeki kan akışı arttırılarak ereksiyon sağlanır. Penis köküne konulan bandajlada ereksiyon sürdürülür. Pompa kullananların çoğu sonucun tatmin edici olduğunu ancak kullanımının zahmetli ve ağrılı olduğunu söylemektedirler. Ancak ağrı ve peniste ödem ve morluklar oluşabilir.
Penil Protez Uygulamaları
Penil protez, penisin corpus cavernozum denilen ve sertleşmede görev alan tüpleri içine yerleştirilen, silikondan yapılmış iki adet silindir çubuktur. Penisin üzerinden küçük bir kesi yapılır ve buradan cavernozal tüplerin içine 2 adet protez yerleştirilir. 3 çeşit protez vardır. Rigit yani sert olanları artık kullanılmamakta, bükülebilir ve şişirilebilir olanları tercih etmekteyiz.
Bükülebilir protezler: Ortasından spiral bir yapıda tel geçer ve bu spiral sayesinde protez dolayısıylada penis bükülebilir. Fazla parçalı olmadığından sık bozulmaz ve en az sorun yaratan tip protezlerdir. Kullanımı son derece basittir. Uygulaması daha kolay ve daha ucuzdur. Ama devamlı sert halde kalması ve özellikle mayo giyildiği zaman dışarıdan görüntüsü bazen rahatsız edici olabilir.
İki parçalı şişirilebilir (pompalı) protezler: Bunların penis içine yerleştirilen silindir çubukları şişebilir özelliktedir. Yumurtalık torbası içine konulan bir pompa yardımıyla şişirildiği zaman penis de sertleşir. Daha sonra hafif bir sıkma ile tekrar içi boşalarak penis söner. Fazla parçalı ve karışık bir mekanizmaya sahip olması nedeniyle sık bozulabilir. Fiyatı en pahalı olan protezdir. Yumurtalık torbası içindeki pompayı çalıştırırken bazen ciltte tahriş gelişebilir, ağrı olabilir.
Üç parçalı şişirilebilir (pompalı) protezler: İki parçalılardan farklı olarak içi su dolu bir deposu bulunur ve bu depo ameliyatta mesanenin yanına yerleştirilir. Pompası yine aynı şekilde çalıştırılır. Bunların su depoları daha büyük olduğu için protez şişirildiğinde penis daha fazla sertleşebilir. Ancak, mekanik parça sayısı fazla olduğundan bozulma riski en fazla olanıdır.